Açıklama / Tanıtım
Türkiye’de yerel yönetimler alanında güncele uyum sağlamak adına yasal düzenlemeler yapılmaktadır. Yapılan yasal düzenlemeler arasında yer alan ve 2012 yılında çıkarılan “6360 Sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile yerel yönetimlerin yönetim yapısında önemli düzenlemeler yapılmıştır. 6360 sayılı yasayla birlikte yerel yönetim
birimleri olan il özel idareleri ve köyler büyükşehir belediyesi olan illerde kapatılmıştır. Köylerin statüleri değiştirilerek en yakın ilçenin mahallesi haline dönüştürülmüştür. Tüzel kişiliğe sahip olan köylerin yöneticisi muhtarlar Köy muhtarlığı yerini mahalle muhtarlığına bırakmıştır. Yeni bir mahalle kurulmasında 500 nüfus koşulu getirilmiştir. Büyükşehir belediyelerinin sınırları içerisinde yer alan belde belediyeleri kapatılmıştır. İl mülki sınırlarına kadar hizmet sunma yetkisi büyükşehir belediyelerine verilmiştir. Dolayısıyla eskiden köy olan
ilin en ucundaki mahallere de hizmet sunma sorumluluğu büyükşehir belediyelerine aittir. Literatür tarama ve gözlem yöntemi kullanılarak hazırlanan bu çalışmanın amacı, eskiden köy olan mahallelerde 6360 sayılı yasa sonrası yaşanan sorunları gündeme taşımaktır. 6360 sayılı yasa sonrası eskiden köy olan mahallelerin nüfuslarının azalması ile birlikte tarımsal ve hayvansal üretim noktasında önemli bir yeri olan köylerde yapılan üretimde düşüşlerin yaşandığı, 2019 yılında Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan Covid-19 salgınının 2020 yılında
Türkiye’de de yayılması ile birlikte köylere bir yönelimin başladığı, başlayan bu yönelimin Şubat 2022’de yaşanan ve 11 ili (Hatay, Malatya, Adıyaman, Kahramanmaraş, Adana, Osmaniye, Şanlıurfa, Gaziantep, Diyarbakır, Kilis, Elazığ) etkileyen 7.7